Alkolün, şüphesiz ki sarhoş edici bir madde olduğu ve aklı giderici özellik taşıdığı sabittir. Bu konuda Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“Her sarhoş edici madde hamrdır (içkidir); her hamr ise haramdır.”
Bu durumda alkol, keyif ya da haz amacıyla içilen hamr (şarap ve benzeri sarhoşluk veren her madde) kapsamına girer ve Allah Teâlâ onu kesin olarak haram kılmıştır. Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyrulmuştur:
“Sana içkiyi ve kumarı sorarlar. De ki: “Onlarda hem büyük günah, hem de insanlar için (bazı dünyevi/geçici) yararlar vardır. Ama günahları yararlarından büyüktür.” (Bakara, 219)
Ayet-i kerîmede bildirilen "büyük günah" ifadesi, alkolün haram olduğunun açık delilidir. Zira büyük günah olarak tanımlanan bir şey, şer‘an helâl kabul edilemez. Ayrıca alkol, hem akla hem de bedene ciddi zararlar verir. Yüce Allah, beden ve akla zarar veren her şeyi haram kılmıştır. İnsan sağlığını zayıflatan, bedenî ve zihnî kuvvetleri yıpratan her şey dinen yasaktır. Nitekim Kur’ân’da şöyle buyrulur:
“Kendi kendinizi öldürmeyin.” (Nisâ, 29)
“Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın.” (Bakara, 195)
Ayrıca alkol, malın boşa harcanmasına ve israfa sebep olur. Bu da Kur’ân’da geçen şu ayetin kapsamına girer: “Şüphesiz ki israf edenler şeytanların kardeşleridir.” (İsrâ, 27)
Ancak alkolün içilme dışında bir kullanım şekli söz konusu olursa — örneğin çok az miktarda parfüm gibi güzel kokulara karıştırıldığında — bu durum bazı şartlarla caiz olabilir. Zira alkol, o tür maddelerin bozulmadan korunmasına yardımcı olur ve elbiseleri necis kılmaz. Bu gibi durumlarda kullanmakta bir beis yoktur.
Ancak alkolü içmek, hangi miktarda olursa olsun, asla caiz değildir.
En doğrusunu Allah bilir.