İbn Kudâme (rahimehullah), el-Muğnî adlı eserinde şöyle der:
“Erkek için sünnet olmak vaciptir; kadın için ise bir ikram ve fazilettir, vacip değildir. Bu, birçok âlimin görüşüdür.”
İmam Ahmed (rahimehullah) da şöyle demiştir:
“Erkek için hüküm daha kuvvetlidir; kadın içinse daha hafiftir.” (el-Muğnî, 1/70)
Kadın sünneti; idrar yolunun üst kısmında, horoz ibiğine benzeyen deri parçasının bir kısmının kesilmesi şeklinde yapılır.
Sünnete uygun olan, bu parçanın tamamının değil, sadece bir kısmının alınmasıdır.
(el-Mavsûʿatü’l-fıkhiyye, 19/28)
Burada dikkat edilmesi gereken husus, maslahatın gözetilmesidir.
Eğer sünnet edilecek parça büyükse bir miktarı alınır, küçükse bırakılır ve kesilmez.
Kadınların yaratılış yapısı farklı olduğundan bu uygulama kişiden kişiye değişebilir.
Ayrıca bu durum, sıcak ve soğuk bölgelerde yaşayan kadınlar arasında da farklılık gösterebilir.
Kadın sünnetiyle ilgili olarak, Rasulullah sallallâhu aleyhi ve sellem’e nispet edilen şu hadis rivayet edilmiştir:
“Sünnet olmak erkekler için sünnettir, kadınlar için ise bir ikramdır.”
Ancak bu hadisin sıhhati konusunda ihtilaf vardır.
Bkz: el-Elbânî, Silsiletü’l-Ahâdîṣi’d-Daʿîfe, no: 1935
Sünnetin nasıl yapılacağına dair, Ümmü Atiyye (radıyallahu anhâ) adlı sahâbî kadından gelen bir rivayette, Medine’de kadınları sünnet eden bir hanıma Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“İfrat etme, yani kesmeyi abartma. Çünkü bu kadının (cinsî açıdan) daha uygun bir hâlde kalmasını ve eşin hoşnutluğunu sağlar.”
(Bu hadis, Ebû Dâvûd’un Sünen’inde, Edeb bölümünde rivayet edilmiştir; fakat kendisi bu hadisin zayıf olduğunu belirtmiştir.)
Yukarıda aktarılan âlimlerin sözleri, bu mesele hakkında yeterli açıklamayı içermektedir.
En doğrusunu Allah bilir.
