Evet, öldüklerinde onlara baş sağlığı dilemek, hastalandıklarında onları ziyaret etmek, sıkıntıya düştüklerinde teselli etmek caizdir. Enes r.a’dan rivayet edildiğine şöyle dedi: Nebi Sallallahu Aleyhi Vesellem’in hizmetinde bulunan Yahudi bir çocuk vardı. Bir gün hastalandı. Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi Vesellem onun ziyaretine gitti, başucuna oturdu ve ona:
“– Müslüman ol!” buyurdu.
Çocuk, düşüncesini öğrenmek için, yanında bulunan babasının yüzüne baktı.
Babası:
– Ebu’l-Kâsım’ın çağrısına uy, dedi. Çocuk da Müslüman oldu.
Bunun üzerine Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem:
“– Şu çocuğu cehennemden kurtaran Allah’a hamdolsun.” diyerek dışarı çıktı. (Buhari 1356)
Başka bir rivayette: Bir Yahudi Nebi s.a.v’i arpa ekmeği ve yanında eski bir yağ yemeye davet etmiştir. Bunun üzerine Nebi s.a.v icabet etmiştir.(Ahmed 13201)
Bir Müslüman; bu tür davranışlarda onları İslam’a davet etmeye, kalplerini İslam'a ısındırmaya ve onları uygun zamanda, uygun şekilde tebliğ etmeye niyet etmesi gerektiğini bilmelidir.
Ayrıca bu husus şu ayetin de gereğidir: “Cehennem ehli oldukları açıkça kendilerine belli olduktan sonra, -yakınları da olsalar- Allah’a ortak koşanlar için af dilemek ne Peygambere yaraşır, ne de müminlere…”
Müslümanın; taziyede ölen gayrimüslim için mağfiret, rahmet veya cennet gibi hususlarla dua etmemesi gerekir. Aksine, durumlarına uygun olan şekilde onlara dua edilir, sabretmeleri teşvik edilir, onlar teselli edilir ve bunun Allah'ın yaratışındaki sünneti/kanunu olduğu hatırlatılır.
En iyisini Allah bilir.