Cuma 10 Şevval 1445 - 19 Nisan 2024
Türkçe

Bir erkek, tarla ve çöl gibi bir yerde iken ihtilam olursa (rüyâlanırsa), arkadaşlarının bulunduğu bir ortamda nasıl yıkanmalıdır?

Soru

Tarla ve çöl gibi bir yerde normal hava şartlarında ihtilam olan ve arkadaşlarından utandığı için yıkanmayan kimsenin hükmü nedir?
Böyle bir durumda olan kimse nasıl yıkanmalıdır? Elbiselerinden tamamen soyunmalı mıdır? Çünkü insanlardan birisinin onu görmesinden endişe edildiği için böyle yaptığı takdirde sıkıntı verebilir.

Cevap metni

Allah’a hamd olsun.

Hamd, yalnızca Allah'adır.

Birincisi:

İhtilam veya başka sebeplerle cünüp olan kimsenin yıkanması gerekir. Eğer su bulamazsa veya su bulduğu halde hava çok soğuk olduğundan dolayı suyu ısıtacak bir şey bulamadığı için hastalanmaktan endişe ederse,teyemmüm alır ve namazını kılar.

Utandığından ve hayadan dolayı yıkanmayı terk ederek cünüp halde namaz kılmak, câiz değildir. Bu davranış, büyük bir münker olup kabir azabının sebeplerinden birisidir.

Nitekim bunun açıklaması (65731) nolu sorunun cevabında geçmişti.

İkincisi:

Yıkanırken tamamen soyunmak gerekmez. Aksine yıkanan kimsenin, -tarla ve çöl gibi kimsenin bulunmadığı bir yerde yıkanıyor olsa bile-, avret yerini peştemal gibi bir örtüyle örtmesi müstehaptır.

İmam Nevevî -Allah ona rahmet etsin- bu konuda şöyle demiştir:

"Önceki babta, tarla ve çöl gibi kimsenin olmadığı bir yerde iken ihtiyaç giderirken avret yerini açmanın câiz olduğunu sunmuştuk. Tıpkı insanın yıkanması, idrar yapması ve hanımıyla oynaşması gibi durumlarda olduğu gibi.

Bu durumların hepsinde avret yerini açmak (göstermek) câizdir. Fakat insanların bulunması halinde bütün bu durumlarda (açıkta yıkanırken, idrar yaparken ve eşiyle oynaşırken) avret yerini göstermek haramdır.

Âlimler şöyle demişlerdir:

Açıkta yıkanırken peştemal ve benzeri bir şeyle avret yerini örtmek, açmaktan daha fazîletlidir. Avret yerini sadece ihtiyaç (yıkama) süresi kadar açmak câizdir. Doğru olan görüşe göre ihtiyaç süresinin dışında açmak haramdır." (Sahih-i Müslim Şerhi, c: 4, s: 32)

Hasan b. Ali'den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre o, Osman'ı -Allah ondan râzı olsun- ve onun hayasının şiddetli oluşunu zikretmiş ve şöyle demiştir:

إِنْ كَانَ لَيَكُونُ فِي الْبَيْتِ وَالْبَابُ عَلَيْهِ مُغْلَقٌ فَمَا يَضَعُ عَنْهُ الثَّوْبَ لِيُفِيضَ عَلَيْهِ الْمَاءَ، يَمْنَعُهُ الْحَيَاءُ أَنْ يُقِيمَ صُلْبَهُ. [ رواه أحمد ]

"Osman, evde tek başına ve kapalı kapı ardında olduğunda yıkanırken üzerine su dökmek için elbisesini çıkarmazdı. Belini doğrultmasına (ayakta yıkanmasına) hayâsı engel olurdu." (İmam Ahmed, hadis no: 544)

Buna göre bir kimse tarla ve çöl gibi bir yerde olur ve yıkanmak isterse, avret yeri görünmemesi için, bedeninin alt kısmını (göbek altını) bir peştemal veya bir örtüyle bağlar ve bir ağacın altında gizlenerek veyahut da insanların göremeyecekleri uzak bir yerde veyahut da oturarak yıkanır. Erkeğin avret yeri; göbek ile diz kapağı arasıdır.

Üçüncüsü:

Her kim, bu durumda yıkanmayı bırakır da teyemmüm alırsa, teyemmümü geçerli olmaz ve yıkanmasından önce (teyemmüm alarak) kıldığı namazlarını tekrar kılması gerekir.

Allah Teâlâ en iyi bilendir.

Kaynak: İslam Soru-Cevap Sitesi