Cuma 19 Ramazan 1445 - 29 Mart 2024
Türkçe

Kaza ve Kadere iman

Soru

İslam’da sabrın önemi nedir? Müslüman neye sabreder?

Cevap metni

Allah’a hamd olsun.

Kaza ve kadere iman etmek, imanın rükünlerindendir... Müslüman kimse, başına gelecek bir şeyin onu ıskalamayacağını…. Onu ıskalayan olayın ona isabet etmeyeceğini bilmediği takdirde imanı kamil olmaz.. Her şeyin Allah’ın hükmü ve takdiri ile vuku bulduğunu inanmadıkça imanı tamamlamış olamaz.

Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: “Gerçekten biz, her şeyi bir ölçü ve dengede yarattık.”[1] Sabrın imandan konumu ise başın vücuttaki konumu gibidir. Sabır güzel bir huydur… sonucu tatlıdır.. sabredenler mükafaatlarını hesapsız alırlar.. nitekim yüce Allah şöyle buyurmaktadır: “……Sabredenlere mükâfatları elbette hesapsız olarak verilir.”[2] Yeryüzünde, canda, malda, ailede veya herhangi bir şeyde meydana gelen tüm musibetler ve fitneler..  yüce Allah bunların vuku bulmadan bilmektedirler.. ve bunu levhulmahfuzda yazmıştır.. Nitekim yüce Allah şöyle buyurmuştur: “Yeryüzünde ve kendi nefislerinizde uğradığınız hiçbir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da) yazılmış olmasın. Şüphesiz bu, Allah’a göre kolaydır. “[3]

İnsanın başına gelen musibetler kendisi için hayırdır. İster bunu bilsin ister bilmesin. Çünkü hikmet sahibi Allah sadece hayırla hükmeder. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: De ki: “Bizim başımıza ancak, Allah’ın bizim için yazdığı şeyler gelir. O, bizim yardımcımızdır. Öyleyse mü’minler, yalnız Allah’a güvensinler.”[4]

Meydana gelen tüm musibetler Allah’ın izniyle vuku bulmaktadır. Şüphesiz Allah istemese vuku bulmazdı. Ancak Allah izin verdi ve onu takdir etti ve vuku buldu. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: “Allah’ın izni olmaksızın hiçbir musibet başa gelmez. Kim Allah’a inanırsa, Allah onun kalbini doğruya iletir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.”[5]

Kul, tüm musibetlerin Allah’ın takdiri ile meydana geldiğini bilmesiyle iman ederek sabredip ve teslimiyet göstermesi gerekir.. Sabrın karşılığı cennettir zira yüce Allah şöyle buyurmaktadır: “Sabretmelerine karşılık da onları cennet ve ipek(ten giysiler) ile mükâfatlandırır.”[6]

Allah’a davet yüce bir mesajdır… bu görevi  yerine getiren kişiler eziyet ve musibetlere maruz kalmaktadırlar.. bu nedenle Allah rasulünü diğer peygamberler gibi sabretmelerini emretmiştir nitekim yüce Allah şöyle buyurmaktadır: “ (Ey Muhammed!) O hâlde, yüksek azim sahibi peygamberlerin sabretmesi gibi sabret…..”[7]

Ayrıca yüce Allah müminlerin başına bir musibet geldiği zaman veya üzüntü yaşadıklarında namaz ve sabırla yardım edinmelerini tavsiye etmiş ve bununla sıkıntılarından kurtulacaklarını müjdeleyerek şöyle buyurmuştur: “Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir”[8]

Mümin olan kimse Allah’ın kaderine, Allah’ın itaatine ve günahlara girmemek için sabretmesi gerekir. Her kim sabrederse yüce Allah ona mükafatını hesabsız verecektir. Nitekim yüce Allah şöyle buyurmaktadır: “……Sabredenlere mükâfatları elbette hesapsız olarak verilir.”[9]

Özellikler müminler bollukta olsun darlıkta olsun mümin her durumda ecir alır. Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurmaktadır:  “Müminin durum çok gariptir nitekim Müminin her işi hayırdır. Bir genişliğe kavuşursa şükreder, bu onun için hayır olur. Bir darlığa/sıkıntıya uğrarsa sabreder, bu da onun için hayır olur.”[10] 

Yüce Allah bizim musibetle karşılaştığımızda ne yapacağımızı belirtmiştir. Ayrıca sabredenlerin yüce makamlara ulaşacaklarını bildirerek şöyle buyurmuştur: “Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele. Onlar; başlarına bir musibet gelince, “Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah’a aidiz ve şüphesiz O’na döneceğiz” derler. İşte Rableri katından rahmet ve merhamet onlaradır. Doğru yola ulaştırılmış olanlar da işte bunlardır.[11]

_________________________________________________

[1] Kamer,49

[2] Zümer, 10

[3] Hadid, 22

[4] Tevbe, 51

[5] Teğabun, 11

[6] Dehr, 12

[7] Ahkaf ,35

[8] Bakara, 153

[9] Zümer, 10

[10] Muslim,2999

[11] Bakara,155-157

Kaynak: Usul eldin El İslami, Şeyh Muhammed bin İbrahim el Tuveyciri