Cuma 19 Ramazan 1445 - 29 Mart 2024
Türkçe

Kabri açmanın hükmü

22748

Yayınlama tarihi : 08-11-2013

Gösterimler : 11910

Soru

Irak'ta 1934 yılında iki sahâbî, Huzeyfe el-Yemânî ile Câbir b. Abdullah'ın -Allah ikisinden de râzı olsun- kabirleri açıldı ve (kemikleri) başka bir yere nakledildi. Ben, o zamanki Irak kralının rüyâsında Huzeyfe el-Yemânî ile Câbir b. Abdullah'ın ortaya çıktığına ve 1300 yıl sonra kabirlerinden çıkarılmasına rağmen ikisinin de yüzünün tam olduğuna dâir uzun bir kıssa okumuştum.
Bu olay doğru mudur?
Bu gibi sebepten dolayı kabrin açılması câiz midir?

Cevap metni

Allah’a hamd olsun.

Hamd, yalnızca Allah'adır.

"Bu kıssanın doğru olup-olmadığına dâir bir şey bilmiyorum.

Kabri açmak câiz midir? Diye sorduğunuz sorunuzun ikinci şıkkına gelince, bu konuda deriz ki:

Aslolan, bu davranışın, câiz olmamasıdır.

Nitekim Âişe'nin -Allah ondan râzı olsun- rivâyet ettiği hadiste Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:

كَسْرُ عَظْمِ الْمَيِّتِ كَكَسْرِهِ حَيًّا. [ رواه أبو داود وصححه الألباني ]

"(Müslüman) ölünün kemiğini kırmak, (günah itibariyle) tıpkı onu diri iken kırmak gibidir."(Ebu Dâvud, hadis no: 3207)

Bu hadis, ölüye saygı gösterilmesi gerektiğine delâlet eder.Dolayısıyla hem hayatta iken, hem de vefatı halinde müslümana saygın davranılması gerekir. Böyle olduğuna göre açık bir maslahat olmadıkça müslümanın kabrini açık kemiklerini başka bir yere nakletmek, câiz değildir. Bu gibi maslahata karar vermek ise, dînî hâkimin bu konuda vereceği hükme bağlıdır."

Kaynak: Halid b. Ali el-Muşeykıh